Beşinci aydan sonra yanlızca " bilmem" zikrine devam ettim.Tapduk Sultan'ım bana biat vermiş, Biz ümmiyiz ve senin aklında sorular var.soruyla dervişlik olmaz;teslimiyet gerektir; bu yüzden hiç nesnen kalmayana dek sorulardan kurtul ;zahirini terk eyle,dimağını arıt. Bundan böyle " bilmem!.." çek ve "bilmem" lafzı senin virdin olsun.Ta o güne kadar ki sana "adın nedir ?" diye sorulsa "Bilmem !" diyesin buyurmuştu.ilk başta bilmezlenmek veya bilmemek bana çok zor geldi.binlerce milyonlarca sorularım sanki kasten bir bir zihnime akın ettiler.Allah ,kainat,insan,varlık ,yokluk,hayat,ölüm..En ziyade de kendi kendime "Acep şu benim canım azad ola mı Ya Rab" diye sordum, "Yoksa yedi tamuda yana kala mı Ya Rab"diye devam ettim.Bütün bunlar hakikatte ne içindi? Bir gün kabre vardıkta, hani Münker Nekir geldikte ve bize sual kılındıkta dilim döne mi idi? Tapduk Sultanım benden teslimiyet bekliyordu.Teslim olmak elbet kolay bir karar değildi.Teslimiyet , bela yağmurları tufan olup değirmenin yolunu tutunca değirmenin alt taşı kadar sukun içinde olabilmek,o derece vakar göstermek ve tahammül etmekti....
OD -İSKENDER PALA
ne güzeldi.büyülendim..yoğun işlerim arasında onu okurken buldum kendimi..gerçekle roman birbirine karışmış.kesinlikle tavsiye ediyorum..
6 yorum:
bu kitabı merak ediyorum,bende okucam inş.
kesinlikle okumalısın..
canım mutlu bayramlar görüşemiyoruz son zamanlarda...
muhteşem,okunmalı bencede,iyi bayramlar
İskender Pala yazılarını her zaman sevmişimdir. Öneri için teşekkürler, en kısa zamanda edinmeliyim ;)
Yorum Gönder