21 Ekim 2014 Salı

Umre

      Bir önceki postun ve bu postun hem kendime hem ihtiyacı olanlara not niyetine burada olmasını istedim.
       Duamı yineleyim...Rabbim öncelikle umremizi mebrur umrelerden eylesin.Gitmek isteyenlere gitmeyi, gidenlere de tekrar tekrar gidip temizlenmiş olarak dönmeyi nasip eylesin.Oradaki güzel ruhu da ömür boyu saklamayı nasip eylesin.Amin..
      Amacım bazı konularda mini rehberlik yapmak bir iki tecrübe yazmak ve çektiğim fotoğraflarla mini bi gezinti yaptırmak kutsal topraklara..

      Bizim turumuz önce Medine sonra Mekke ye şeklinde planlanmıştı.O yüzden bende önce Medineden başlayacağım yazmaya.Önce uçaktan başlamalıyım sanırım yazmaya..




Fotoğrafı telefonla çektim renkler çok az yansımış.Lacivert, mavi, açık mavi, kuvun içi, sarı, turuncu, kırmızımsı..Çölde güneş inanılmaz güzel doğuyormuş.Biz bu güzel manzara ile girdik Medine sınırlarına.İyi ki uçakta tevafuken uyanık olup bu manzarayı izleme fırsatımız oldu. Bir de ben göz alabildiğine kumlar çöller bekliyordum.Ben hiç öyle büyük kum alanlar görmedim.

Yani bu görseldeki gibi görüntülere rastlamadık. Yine uçaktayken yüksek kayalıkların içinden geçtik.Pek de hayallerimdeki görüntüler değildi.Örneğin Mekke de büyük kayalıkların çevrelediği bi yer.Benim hayallerime kalsa tamamen çöl yapmıştım Arabistanı :)


En fazla böyle..

Bir de uçak için bi detay vermek gerekirse umre şirketleri biletleri atıyorum 100 kişi diye alıyor yani isim isim almıyorlar.uçakta senin yanın benim yanım hafiften bi karışıklık oluyor.Bunu başka birinden daha duymuştum saçma bulmuştum :) öyleymiş tecrübe ile sabit ..Biz pek problem yaşamadık ama yaşayanlar oldu.
İnişimiz Yenbu Havaalanınaydı.Yenbu Medineye otobüsle 3 saat mesafede.Tur şirketi bize bunun avantaj olduğunu Bedir Savaşının yapıldığı yeri görerek gidebileceğimizi söylemişti.Fakat sadece geçerken işte burda sağınızda gördüğünüz alan solunuzda gördüğünüz alan derken geçiverdik :) otobüsle..
Medine ilgili o kadar çok hadis var ki sandım ki cennet orası..Medine ruhumun orada kaldığı şehir.Medine Efendiler Efendisine sahip çıkan şehir.Medine Efendimizin adına dua ettiği şehir..Sıcağa reğmen sıcak hissetmediğim şehir..Aklımda ılık esen rüzgarların kaldığı şehir..

Medineye ulaştığımzda ikindi vaktiydi ve Regaip Kandili.Ama değerlendirebildiniz mi derseniz hayır.Havalaalanında kafilemizde pasaportunda ya da vizesinde şimdi tam hatırlayamadım sorun çıkanlar oldu.6 saat kadar mahsur kaldık.( Arabistan resmi prosedürlerin zor olduğu bi ülkeymiş)3 saatte de Medine ye geldik .Geceden de heyecandan yolculuktan olan yorgunluğu hesaba katarsak adım atacak halimiz kalmamıştı.
O gün için sadece Efendiler Efendisini avludan  selamlamaya gittik.Annem heyecandan hastalandı Medineye geldiğimizde.Selamlamaya giderken toparlanmıştı.Nasıl anlatılır o hal bilmiyorum.Hep soranlara nasıldı oralar diyenlere aklım 'Medinede  O Avluda' 'O  avludaki esenlik ferahlıkta' diyorum.
Benim ağzımdan çıkan ilk söz 'burada ne kadar çok melek var'' olmuştu.Tüylerim diken diken...Bi esenlik vardı.Sıcağa rağmen ferahlık..
İşte Efendiler Efendisi..Yeşil Kubbenin altında..




Esselamü Aleyke Ya Rasulallah..




Mescidde ilk sabah namazı tesbihatı.. En güzel sabah namazı tesbihatı..







Böyle dev şemsiyeler var avluda.Akşamları kapanıyor aydınlatma oluyor.Biz genelde avluda kıldık namazlarımızı.













                                                             Erkek giriş kapılarından biri.



     Bu fotoğrafı görmüşken.. Girişlerde arama yapılıyor. Eskiden sıkı bi aramaymış galiba.Şimdi yüzeysel bi arama yapıyorlar. Bir önceki postta da yazdığım gibi telefonlar çok rahat geçiyor.Dolayısıyla herkeste de kamera olduğu için fotoğraf çekiliyor çok dikkat çekmeden. Beni 'Ravza'da fotoğraf çekerken gören bayan polis 'La Hacı La Hacı' diye uyarmıştı.Ama ısrarlı değil. Yeri gelmişken bayan polislere ve mescidin temizlik işlerine bakan görevlilerine değinmek istiyorum.Çok nazikler.Çok kibarlar.Annem onlar için taze çiçek gibiler demişti.incecikler pırıl pırıllar ve gençler sanırım çoğu.Yüzleri kapalı çoğunun özellikle polislerin.Peygamber Efendimizin hizmetinde olduklarının farkında gibiler.Onun nezaketiyle hareket ediyorlar.Ama Kabedeki görevliler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
     Bi defasında ayakkabı poşetimiz yoktu temizlik görevlisinden istedik bulup getirdi bize.O kadar insanın bi dünya eksiği ve ihtiyacı olur.İhtiyaç gidermesinden ziyade tavırları, karşılamaları ,muameleleri çok naif.

     Ravzaya giriş saatleri var bayanlar için.Herzaman  girilemiyor.Girişlerde ülkeleri grup grup ayırmışlar.Ravzaya girmek savaşa gitmek gibi bişey. Kapının önüne grupları oturtuyorlar saat geldiğinde grupları içeri bırakıyorlar. Polisler ellerinde ülke isimleri grupların önlerinde, ayırıyorlar grupları.Bu noktada tavsiyem endonezyalıları bulun :) Onlar umreye gelmeden 1.5 ay eğitim alıyorlarmış.Nasıl hareket edeceklerine dair.İnanılmaz kibar insanlar.Eskiden oyuncak bebeklerde beyaz kundaklar olurdu.onun gibi önü güpürlü gibi omuzlarından aşağı dökülen beyaz uzun örtüleri oluyor başlarında. Ve İran gruplarından da uzak durun diye tavsiye ediyorlar. Ben tanıyamadım iran grublarını ama bi defa Ravzadan çıkarken ezilme tehlikesi geçirdik çok zor çıktık. Sanırım o grup İran grubuydu. İri kadınlar vardı.İterek Yeşil Halı ya ulaşmaya çalışan.
   Bir de eşarp örtüş şekillerinden ülkeleri ayırt edebiliyor polisler hatta esnaflar bile..Biz endonezyalı grupla girdik bi defa annemle. Polis ikide bir Türkiya diye bize el işaretiyle Türk grubunun olduğu tarafı gösterdi :) Tabi bembeyaz örtülerin arasında biz renkli başörtülü olarak kabak gibiydik :))) Ama biz polise bakmayınca o da bişey demedi..O grupla girmiş olduk.

 Tekrar Yeşil Halıya dönersek ,Yeşil Halı Peygamber Efendimizin Hadisin de
“Kabrim ile minberim arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir. Minberimde havzımın üzerindedir.” (Buhârî, Müslim)
 buyuruyor.

 ‘Minberim ile kabrim arasında namaz kılan cennet bahçesinde namaz kılmış gibi olur.’ mealinde bir hadis-i Şerifi var yine..

Peygamber Efendimizin kabri ile minberi arasını bu yüzden açık yeşil halı ile kaplamışlar.Diğer kısımlar kırmızı halı kaplı.Herkes bu alana ulaşma sevdasında..Ulaşan iki rekat daha fazla namaz kılayım istiyor.Bu yüzden izdiham var.Bir yandan insanların hakkını gasbetmemek istiyorsun bir yandan da ayrılmak istemiyorsun.

Ve yine Peygamber Efendimiz bildiriyor kabrini ziyaret edip selam verene bizzat mukabele edeceğini..

Biz kadınlar gerçekten problemliyiz.Peygamber Efendimizin kabrinin olduğu kapılara yaklaşamıyoruz branda çekmişler.Çünkü kadınlar oraya göbek bağı falan atıyorlarmış birşeyler sürüyorlarmış.Yaklaştırmıyor oraya o kapının 1.5-2 metre yakınına gidilebiliyor (du son gün nedense branda kalktı ve biz yaklaşabildik)


Bu kısım için tavsiyemse yakın birisi olsa yanınızda (bayan) çok iyi olur.Bi akrabanızla gelmemişseniz grunuzdan birini eş seçin öyle girin Ravza ya.Namaz kılarken sizi birisinin kollaması gerekiyor.Üstünüze basanlar atlayanlar. İyiki annemle gelmişim dedim.(Mescid-i Nebevide kadın ve erkekler ayrılıyor biliyorsunuz Kabedeyse birlikte ibadet ediliyor bilmeyenler için not düşmüş olayım.




    Bu hanımların hepsi Yeşil Halıda şuan.Sağdaki Hünkar Mahfili gibi olan yerin altı engelliler için ayrılmış.Burası çıkış kısmı.Tam karşıdaki yeşil kapılarsa Peygamber Efendimizin kabrinin olduğu kısım.Tüm insanlık için duam buraya bir defa dahi olsa ayak basmaları..




                                               Dev şemsiyeler ve Mescidin insanları...

        Mescide girince heryer zemzem.Gidip gelip içtik annemle.Mekke de Kabedeki zemzem bidonlarında cold yazanlar vardı mavi yazıyla.Mescid-i Nebevide  de varmıydı hatırlamıyorum.Buna dikkat edin.Soğuk içirmedi eşim bana ılıştırıp verdi sağolsun Kabedekilerde. ( o soğuk içti, annem de.Onlar hasta oldular dönüşe yakın dönüşte bana da geçti :))) o sıcakta ılık zemzem içtiğimle kaldım :))


                             Şemsiyelere monte edilmiş fanlarla avlu soğutulmaya çalışılıyor







Burası Kuba mescidinin kubbesi.Burada Peygamber Efendimize vahyin ışık hüzmesi şeklinde geldiği yeri siyah boya ile işaretlemiş sahabe efendilerimiz.


Burada daha net.
Burası Uhud savaşının yapıldığı tepe.Biraz ileride şehitlik var.Onların mezar anlayışı bizimki gibi değil pek.Futbol sahası gibi düz bi zemin düşünün  çevrilmiş.Belli olan sanırım bir yada iki sahabe vardı.Yani başında taş olan.Bizimki gibi büyük mermerler büyük taşlar ve yazılar düşünmeyin.İsim yazmayan etrafında bir iki taş olan mezarlar.

Annemle biz ..Önümüzde de yeni evli genç çift var.Çok güzellerdi onlar da.Grubumuzun en genç çiftiydiler.Hem birbirlerine hem de kutsal topraklara çok yakışmışlardı :)
Hurmalarımızı hurma bahçesinden aldık.Hurma bahçeleri Medinede.Mekke de yok herhalde..Hurma hasat mevsimi değildi.Dallarda hurma görmedik.Aldığımız hurmalar çok beğenildi.Eğer giderseniz almasanız da tadmanızı tavsiye ederim.Yada ilk önce bu çeşidi tadmanızı diyelim.çünkü bir sürü çeşidin hepsini tadamıyorsunuz. En azından ben..4 -5 denedikten sonra bayıyor.Bizim aldığımız Mejdul ve Sukkari cinsiydi. Ben Medine hurmasını sevmedim.Bir de Efendimizin diktiği Acve hurması var.Biraz yanık gibi görünüyor.Peygamber Efendimiz onu yanmış hurma dalından dikmiş o yüzden sanırım.O baya pahalı bi hurma. Kilosu 100 tl mi 100 riyal mi tam hatırlayamadım ama diğerlerinin iki katından daha fazlaydi fiyatı.Yaş hurmaları ise Mekkeden almak durumunda kaldık bozulur diye.Önce Medineye gittiğimiz için.Ama Medinede daha ucuzdu.Kabenin karşısındaki Zemzem Towerda Bindawood marketten kazıklanarak aldık :)  Bir de iki çeşit yaş hurma var bitanesi kahverengi renkte tadı çok güzel kuru hurmaya göre (bu genelde yenilen) ama benim daha önce yemediğim yeşil renkte bi yaş hurma varkiiii ondan almalısınız  ya da tadmalısınız kesinlikle.Biz alamadık.Döneceğimiz gün  beyler almaya gittiler ama oraya gittikleri saatte açık değilmiş .Zemzem Tower ın birinci katındaydı yanlış hatırlamıyorsam.
Bizim gittiğimiz hurma bahçesinin  facebook adresi.İnternetten de sipariş alıyorlarmış.Bir de biz kargoya vermedik hurmalarımızı eşim pahalı buldu.Ama hata ettik sanırım uçakta kilo konusunda sorun yaşadık.Kilo limitimizi aşacağımız için arkadaşların bagajlarına dağıttık :) Bizim turun kişi başı 10 tl zemzem hediyesi vardı herkese dönüşte verdiler. Onlar bagaja dahil edilmedi.yani kilodan sayılmadı.Onun dışında kendimiz zemzem almadık.
Bir de alışverişe hemen hemen hiç vakit ayırmadık biz.Herşey sıralıydı bizde.Döndüğümüzde çok sevindik bu konuya iyiki öyle yaptık diye.Bir defa mescidden dönerken 1 saat kadardı sanırım yakınların siparişlerini almak için yolumuzun üstünde bi alışveriş merkezi gibi biyere uğradık ordan aldık alacaklarımızı bidaha ne fırsat oldu ne biz özellikle gittik. Parfümler çok ucuz orda.Ben hediye verdiğim paketlere bu tester parfümden koydum mis yerine.Kokusu çok güzelmiş orda bi kaç tane deneyince anlayamamıştım.Keşke daha büyük mililitrelerde de alsaymışım ablama kendime eltime.
Gitti gidiyora falan baktım varmıdır diye ancak Amazon da var.
Konusu açılınca söylemiş olayım zaten herkes hediyeliklerini Türkiyeden alıyor biz de öyle yaptık.Gebze de çok uygun biyer varmış eşime tavsiye etmişler büyük kısmını ordan aldık ama sevmedim ben.Alabileceklerimi seçtim sadece.Anneminkileriyse Pendikten aldık.Çok fiyat farkı yoktu.Daha fazla seçenek vardı.Yani biraz gezip öyle almak lazım.Bir de bazı şeyler bi tarafta uygunken diğerleri pahalı oluyor.Pahalı olanda diğer tarafta daha uygun olabiliyor.Eminönü taraflarıysa daha pahalı diye duyduk ama gitmedik.Dedim ya süremiz kısaydı çabucak yakınlardan hazırlanıp gittik.
Oraya sadece alınacak hurma zemzem misvak sürme bıraktık almak için.Misvak burda da var tabi ama yerinden alalım dedik.Yaş misvak aldık vakumlanmış.Kristal tesbih deniyor onlardan aldım ben Mekkeden  (orda 3 tl idi o tesbihler burda 5 tl ye 8 tl ye satılıyor) annem Medineden plastik boncuk tesbih de aldı.Bir de karabiber sipariş etmişti kayınvalidem onu da ayaküstü döneceğimiz gün otelin yanında küçük bi aktardan aldık zaten tesbihlerimi de ordan ayaküstü  almıştım.
Yani alışverişe özel bi zaman ayırmadık ve döndüğümüzde çok memnun olduk.

Dolu dolu bi Medine programımız oldu.5. gün Mekke ye geçtik.
Medineden ayrılmak hepimizi çok hüzünlendirdi.Mekke için  merakımız arttı.Allah (c.c) ın evine misafir olacaktık.Hicret yolundan geçtik.Bu da tüyler ürperticiydi.Rehberimiz bu yola uğramayan peygamber yok demişti.Daha önce de söylediğim gibi bu yol öyle çok çöl havasında değil.Sadece nadir ağaçlar olan biraz yanığımsı toprağı olan ara ara büyük taşlar serpiştirilmiş (sanki) bir yol.hatta içinde az bi su bulunan dere gibi birşey de var bu yol üzerinde...
Yol boyu dualar tesbihler ve mikat mahaline geldik.İhrama ihram namazı ve niyetle girmiş olduk.Tekbirler ,telbiyeler, salavatlar..Telbiye benim hep tüylerimi ürpertmiştir zaten ama orda "Lebbeyk .." demek ...Kabeye kadar devam etti  bu durum Kabeye girmeden biraz batı kısmında sanırım dışarda namaz kıldık.
 Buyrun sizi 79. kapıdan içeri alayım :)


Herkesçe malum girişte ilk defa gidenleri ayak uçlarına bakarak avludan geçiriyorlar.Artık burada 'Lebbeyk' ler kesiliyor.Gözler ilk defa görecekleri Kabe ye hazırlanıyor, diller ilk görünce yapacağı duayı tekrar ediyor,kalpse yerinden çıkacakmışcasına çarpıyor.Ve o ilk görüş anı..Burayı sadece yaşamak gerekiyor...


ilk tavafımızı yapıyoruz ilk sayımızı yapıyoruz.İhramdan çıkıyoruz.Rehberimiz Kabeyi ilk defa bu kadar tenha görüyorum değerlendirin diye tembihledi.Bizse grupla yaptığımız tavaftan sonra sabaha kadar Kabe de kalıyoruz.Ben tam da bu fotoğrafın çekildiği açıda hep güzel koku almıştım annem de Hacerül Esved i selamlarken avuçlarının koktuğunu söylemişti.Arzın kalbinde yerde ve göğe doğru insanlara paralel şekilde meleklerin döndüğünü biliyoruz.Hiç boş mekanlarda değilsiniz demişti rehberimiz farkında olun..Hissetmeye çalışıyoruz.

Benim burada düşeceğim notlar yetersiz kalabilir çünkü gerçekten tenhaydı Kabe.Yalnız bizi rehberimiz çok korkutmuştu Kabeye gelmeden önce.Aman birbirinizi bırakmayın ,aman terliğiniz çıksa dahi almak için eğilmeyin,aman burası Medine değil kaybolursunuz ( yaşlılarımız vardı grupta telefon kullanamayan.Nihayetinde onlardan biri ilk akşam kayboldu :)))
Ama onun dediği gibi olmadı tavaflarımız çok rahat oldu.Yalnız biz hanımlara Hacerül Esvede yaklaşmaya çalışmayın diye rica etmişti.Çünkü Hacerül Esvedin kaç halka dışından geçerken bile yoğunluk oluyor.Ulaşmaya çalışanlarsa saç baş açılıp perişan halde ulaşıyorlarmış.Biz de denemedik gerçekten yoğun diye.Eşim de denemedi.Gidenler olmuş gruptan.Gerçekten de çok zor dediler ama ulaşmışlar.

 Bu  fotoğrafı çekmeden önce tavaftaydık ve herkes saf tutmaya başlamıştı bizimde tavafımız bitmek üzereydi.İkinci safa girebildik o kadar yakındıkki ama namaz da çok yakındı tavafımızı bitirip ayrıldık.

Bir de görevlileri görmüşken bahsetmek istiyorum.Medinedeki görevliler gibi değiller.Onların nezaketi yok.Bir defasında dolmak üzere olan bi alana girmek istemiştim görevli La Nisa La Nisa dedi beni evirip çevirip dışarı attı :) Nasıl dışarı çıktığımı anlayamadım bile :)
Temizlikler falan da ibadetler arası hemen belli bi alana şeritler çekilip hızlıca yapılıyor. o sıralarda pek nazik olduklarını söyleyemeyeceğim.Elbette orası hep kalabalık elbette işleri zor ama Medinede de öyle..Onlar yaptıklarının farkındalar..



Daha önce da bahsettiğim gibi mavi yazı ile yazılmış cold (soğuk) zemzem bidonları var. Zemzemi ılıştırıp içerseniz hastalığa davetiye çıkarmamış olacaksınız.

Bir de bu noktada otel konusuna değinmek istiyorum. Medinede otelimiz çok yakındı mescide.Bu çok büyük avantaj.Biz hiç mescidde abdest almak zorunda kalmadık.Kahvaltıya gidiş dönüşlerimiz problem olmadı.Ama Mekkede baya uzaktı.Yürünecek mesafede değildi.Epey zorladı bu durum.Kabenin avlusuna girmeden tuvaletler var abdestlerimizi orda aldık.Bir de Mekke ibadet açısından koşuşturmalı geçiyor.Otel yakın olsa azıcık dinlenilip geri dönülebilir.
O bakımdan otel ne kadar yakın o kadar iyi.Zaten fiyatları da otel yakınlıkları belirliyor genel olarak.
Biz genciz Elhamdülillah sağlık problemimiz de yok  sorun yaşamayız diye düşünmüştük ama duş ihtiyacı oluyor dinlenme ihtiyacı oluyor kahvaltı yemek ihtiyacı oluyor bu bakımdan oteli yakın tutup yolda vakit kaybetmeden bu ihtiyaçları hızlıca karşılamak gerekiyor.






 Burası Sevr Dağı.Peygamberimizin Mekke den hicret ederken Hz Ebubekir ile birlikte sığındıkları mağaranın olduğu dağ.Bizim süremiz kısıtlı olduğu için çıkmadık onun yerine tavaf öneririm demişti rehberimiz biz mümkün olduğunca çok umre yapalım tavaf yapalım diye hedeflemiştik o yüzden çıkamadık.

Aşağıdaki fotoğrafsa Nur Dağı.Peygamber Efendimize ilk vahyin geldiği dağ ve mağara.Fotoğrafları büyüttüğünüzde karınca misali insanları göreceksiniz bizim Hira Mağarasına da çıkmaya vaktimiz olmadı.



Burası da Peygamber Efendimizin doğduğu evin olduğu yer diyelim. Ev bir çok defa restore edildiği için gördüğümüz ev Abdülhamit döneminde yapıldığı için doğduğu ev diyemiyorum.

Bu evin az ilerisinde Ebu Cehilin evi varmış.Bugün Ebu Cehilin evi tuvalet yapılmış :))))))






Ve Arafat..Hz Adem ile Hz Havvanın yeryüzünde buluşma noktaları..Hac mevsiminde 4 milyon hacının bir gecede temizlendiği, vakfeye durduğu Arafat..




Buralarda insan ne hissediyor biliyormusunuz ; dünya adına pek cazibesi olmayan yerler buralar fazla sıcak,ağaçsız,susuz ,yemişsiz ,yiyeceksiz ..ama  Allah değer veriyor ve milyonlar bir taşın etrafında toplanıyor.O mübarek kılıyor bir taşa dokunmak için insanlar yarışıyor..

Hz Ömerin bi sözü var Hacerül Esvedle ilgili 

 'Ey taş! Biliyorum ki, sen bir taşsın, ne fayda ne de zarar verebilirsin. Eğer Allah Resûlü'nün (sav) seni öptüğünü görmeseydim seni asla öpmezdim'

Hep laf lafı açıyor bu arada aklıma gelmişken biliyorsunuz tavaf Hacerül Esvedden başlıyor.Onu ellerimizi havaya kaldırıp selamlıyor sonra da ellerimizi öpüyoruz.Bir çok kimse Hacerül Esved e gelmeden bir önceki köşe olan Rüknü Yemaniyi selamlamıyor.Ya unutuyor ya bilmiyor.Rüknü Yemani de Cebrail (a.s)  ı selamlamış oluyoruz.

Rükn-i Yemânî'den geçerken, mutlaka Cebrâil'in, onun üzerinde durduğunu ve istilâmda (selâmda) bulunanlar için af dilediğini görürüm. (Hadîs-i şerîf-Ahbâru Mekke)

Yine laf lafı açtı.Hicri İsmail den de bahsetmek istiyorum.Hicri İsmail e de girmek oldukça zor.Tabi çıkmak da.Nasip oldu rahat bi yer açıldı bize orada da namaz kılabildik.Biz bir defa girebildik annemle eşim bir defa daha girmiş bizden sonra.
Orası da Kabenin içinden sayılıyor.
"Kâbe'ye girmek istediğin zaman Hicr-i İsmail'de namaz kıl. Çünkü Hicr-i İsmail, Kâbe'den bir parçadır. Senin kavmin Kâbe'yi (tekrar) bina ettikleri zaman daraltıp Hicr'i ondan çıkardılar." buyurdu." (İ. Mâce, 8/169-170.) demiştir.


Bir de tur şirketi ve rehber çok önemli.Biz rehberimizden çok memnun kaldık.Sadece görev olarak yapanlardan değil kendi de hissedenlerdendi.Allah (c.c) ondan razı olsun.Medinede de bayan rehber verdiler o da faydalı oldu.Biz Nüans tura bağlı Sürat turla gittik.Otelleriniz kaliteli olsun derseniz Nüans turu tercih edebilirsiniz ama rehberlik hizmeti ya da diğer hizmetlerde bir fark olmuyor..Bazen grupları bireştirdiler Nüansla iki üç rehberle yaptığımız geziler oldu.Bir de say yaparken farkettim ki en heyecanlı gruplar bizim turun gruplarıydı.Gerek diğer ülkelerden gerek bizim ülkemizden bizim turun grupları kadar heyecanla görev yapan gruplar yoktu...


Bahsetmek istediğim herşeyden bahsedebildim mi bilmiyorum.İnşallah işinize yarar tavsiyeler vermişimdir.Postu 4-5 günde hazırladığım için dağınık olmuş olabilir.İstedimki  o manevi havayı yakaladığımda yazayım.Görüyorsunuz ki oradaki hava kolay kolay yakalanmıyor.Hatta annem demişti ki dönüşte havaalanındayken bile o ruh, o hava değişti..Velhasıl oraya gidenlerin çok titizlikle o ruhu o hali yaşamaya çalışmaları lazım.Dönüşte korumak o hali yaşamak zor oluyor.Rehberimizin uyardığı gibi oralar hiç boş yerler değil.Zaten siz hissedemeseniz de Rabbimin öyle güzel ikramları oluyor ki diyorsun ben Rabbimin Evindeyim.

Bir defasında Kabeye yağmur yağmış öğlen vakti.Ama biz otele geçmiştik dinlenmek için göremedik.Arkadaşlar altınoluktan yağmur akarken videoya falan çektik dediler.Ben de baya üzülmüştüm.Hem enede 4-5 defa yağan yağmurdan birinin yağdığı zaman orda olacağım hem de görememiş olacağım.Çok üzüldüm.Bu kadar mı uzağım ben Rabbimin rahmetinden dedim.(başka önemli  bi aksilik daha olmuştu).O akşam hem o sıkıntım gitti hem de öyle bir rahmet yağdı ki sel aldı Mekkeyi :))) Döneceğimiz akşamdı.O kadar yağmur yağdı ki gök delindi sanki..





Ama herhali güzel oranın.İnsanlar yağmurda tavaf yaptılar.Bu başladığı zamandı,sonra dereler oluştu heryerde.Ama ılık ılıktı :) hoşumuza gitti.Baya ıslandık biz.Otelimiz arabayla 10 dk uzaklıkta olmasına rağmen 2 yada 3 saat bilmiyorum mahsur kaldık yolda.ıslak ıslak yolda kalınca ertesi sabahki umre planımız olmadı.Ben akşamdan çantalarımızı hazır edip sabaha da umre sığdırırız diye düşünüyordum ama ıslak ıslak yolda kalıp geç saatte otele dönmek bizi yormuş.Sadece veda tavafı yapabildik.

Veda tavafı çok hüzünlü oldu.Ayrılmak çok hüzünlü oldu.İnşallah Rabbim tekrar tekrar tekrar nasip etsin.Hep ettiğim dua gibi yine gidenlere tekrar tekrar gitmeyi gitmeyenlere tez vakitte gidip arınıp dönmeyi nasip etsin.

Ve son olarak şunu söylemek istiyorum.Gitmeyi gerçekten çok arzulamak gerekiyor gitmek için.Biz çok az bi bütçeyle gittik. İki kişi için 6500 tl gibi bi maliyeti oldu.Harçlıklar vizeler pasaportlar hediyeliklerimiz hepsi içinde..

Bir kişi için 3000 tl civarında diye düşünün.Sizce bu para burada çok rahat harcanmıyor mu yaz tatillerinde.

Biz ekonomik bi tur düşündük.Dedikki otel tatiline gitmiyoruz e genciz de..İdare edebiliriz dedik.Yeter ki görelim yeter ki gidelim.(Biraz annem konusunda tereddütlüydük acaba rahatsız olur mu diye ama maşallahı vardı)Burada iyi kalitede bi otelde tatil yaparsınız o fiyata maksat otel tatili değilse beklentileri asgari tutup düşebiliriz yola dedik.Ve sanıyormusunuz ki siz niyeti güzel tutunca ikramlar olmaz.Bizim ekonomik otel havaalanındaki aksilikten dolayı oldu mu size daha üst sınıf bi otel :)



("Allah’ım bize Medine'yi sevdir. Tıpkı Mekke'yi sevdiğimiz gibi, hatta fazlasıyla! Allah’ım onun havasını sıhhatli kıl. Onun müddünü, sâ'ını hakkımızda mübarek eyle. Onun hummasını al, Cuhfe'ye koy!")
                                                   
                                                            Hadis-i Şerif

Son olaraksa Peygamber Efendimizin ettiği bu duadan olsa gerek aklımın ve gönlümün kaldığı mescidin avlusunun fotoğrafıyla bitirmek istiyorum.





      Rabbim umremizi mebrur olan umrelerden eylesin..Herkese de bu duyguları tadmayı nasip etsin..

                                                                               Amin..






15 Ekim 2014 Çarşamba

Umre Hazırlığı


Üzerinden çok zaman geçmesine rağmen yazmak istediğim ,kendim giderken çok ihtiyaç duyduğum bi konu için yazacağım.
not:resim alıntıdır


Umre Hazırlığı;

Maddi hazırlıklardan önce manevi olarak göreceklerine ,duyacaklarına hazır olarak gitmek çok önemli gerçekten de..Bunun yanında sabır sabır sabır..Biz tur şirketine "biz ilk defa gidicez yanımızda ne götürelim neye ihtiyaç duyarız dedik" .Sadece sabır götürün dediler..Ben aslında çok kurallı biriyimdir pazarda çarpan biri olsa kavgaya tutuşacak biriyim.(kazara çarpmıyorlar dikkat etmiyor umursamıyor ya onlara)Sinirliyimdir de..Orada en çok bu konuda zorlanacağımı düşünüyordum.Elhamdülillah benden beklenmedik bi şekilde beklenmedik bi ruh halindeydim.Kim değildir ki.Buna rağmen sabrınızın sınandığı çok yer var.

Umre ile düşeceğim notlar var.Ama kısaca şu çantama koyduklarım konusunu aradan çıkarmak istiyorum.Çünkü ben çok kaynak bulamamıştım giderken.Bir iki bloger yazmış kısaca bir iki de forumlarda kısa notlar buldum.Bazılarına gerek yokmuş bazıları ise eksik kalmış.
 
Biz Mayıs ayında  ve 10 günlüğüne gittik.Yani süre kısaydı ve mevsim olarak sıcaklık nisbeten düşüktü. 30 derece sıcaklıklardaydı.

Tabi hatırladığım kadarıyla 5 ay geçti aradan..

Kendim için;

- 1 adet ferace ( ikincisine ihtiyaç duydum.otelmizde çamaşır makinası vardı.akşam yıkadım sabaha kurudu.ütü istemeyen bi kumaş olduğu için ordan kurtardım)
- 1 tunik götürdüm ben siyah uzun. ama ferace olunca başka bişeye ihtiyaç yok.
-feracenin içine pazarda 10 tl ye 7 tl ye satılan desenli yada düz ince pantolonlar var.ben onlardan 3 tane aldım.Bi tane de lcw den aldığım kot görünümlü ince pantolonum vardı,onu da koydum (kumaştan çok anlamıyorum tarif edemedim.)Çok rahat ettim.
- Ayakkabı çok önemli şöyle rahat böyle rahat olmalı falan diye yorumlar okumuştum.Genel olarak ayaklarımda problem yok.Ben çakma toms ayakkabılarım vardı onları götürdüm.Hiç de sorun yaşamadım.Bir de flo dan almıştım ( 5 noktalı filan diyor ama çok kaliteli bişey değil 20 tl ye mi ne almıştım ) o ayakkabıyı götürdüm.O da rahat ettirdi.Anneminse düz yolda yürürken ayakları döner.Ona kaliteli ortopedik terlik almış ablam.
- Tavaf için plastik terlik almıştım bimilyoncudan.Ama onları otelde kullandım.Ablam ev patiği almış lcw den.Bunları  kullandım tavafta ve say da.Çok rahatlardı.(Mekke çok koşturmalı geçiyor tavaf ,say, geziler)

- Alışveriş yaptığımız yerde tavaf çorabı gösterdiler kimilerine göre gerekliydi okuduğum yorumlarda kimine göre gereksiz. Biz ikişer tane aldık annemle.Ama ben toms giydiğim için babet çorabı giydim genelde.o çorapları hiç kullanmadım.Ama kullananlar rahat ettiler.Çok pratik.Ayağını yırtık gibi olan yerden çıkarıp yıkayıp kurulayıp geri geçiriyosun hemen.

-Tavaf patikleri satılıyor. Ben genelde olumsuz yorum okudum onlarla ilgili.Dikiş kısımları acıtıyor diye.Ama benim bisikletli patiklerim gayet rahattı.Anneme de arkası olan yine böyle içi pufi altı plastik ev patiği almış ablam.

- Çorap olarak ben dediğim gibi babet çoraplarından koydum bolca.patik çoraplarımdan koydum.
-Feracenin içine renkli atletler ince tshirtler koydum.Ama Medinede neredeyse hiç terlemedim. Sadece bigün az bi boşlukta yarım saat kadar falan fotoğraf için vakit ayırdık.O zaman güneşe çıktım terledim.Medinede terden kıyafet değiştirme gereği duymadım.Keyfi olarak değiştirdik.Velhasıl ben çok koymuşum.
- Cepli atletler satılıyor para taşımak için.Annemin vardı.Ben de minik keseler almıştım.Yanımıza çok az para aldık biz annemle paramızı eşim taşıdı genelde.
- Evlerde kullanılan eşarplardan götürüyorlarmış orda kullanmak için.Bana onlar sıcakta yüzüme yapışıyor gibi geliyor sevmiyorum.Ama anneme götürdük onlardan.( eskiden o eşarplar pamuklu oluyordu şimdi daha sentetik bişeyler katıyorlar içine sıcakta yapış yapış oluyor)Ben burada kullandığım şallarımdan götürdüm.Giderken annemle aynı örtelim diye Medine ipeği eşarp aldık. O da rahattı.
-Benim sırt çantam vardı çanta olarak onu aldım yanıma.Bir de tur şirketi yan takılan dikdörtgen kullanışlı bi çanta verdi.Ama en çok kullandığım çanta Türk Hava Yollarının verdiği bez sırt çantasıydı.Hem şık hem rahat hem de hafifti.( umre seferi yaptığı için altı kaydırmazlı seccade ve altı kaydırmazlı kalın çorap vardı içinde.Hepsi de çok kullanışlıydı)

-ince pijama
-Medine için hırka götürün tavsiyeleri okumuştum ama ben gerek duymadım hiç üşümedim sabahları..
_Cep seccadesi.Tabanı kaydırmazlı olursa mermerde kaymaması açısından rahat oluyor.Ama isterseniz 1.5 tl ye ince kumaş seccadeler var.
-Güneş gözlüğü.Ben ikinci gündü sanırım, kırdım :) bütün umreyi gözlüksüz tamamladım.Diyeceğim o ki gözlüksüz idare ediliyor :))

listemin uzun oluşu aslında açıklamalardan gözünüz korkmasın.en gerekli olan giyim olanlar bunlar.tabi herkesin ekleyeceği ve gereksiz göreceği şeyler vardır.

Eşim için;
-ihram en kalınından :) ( ben anlamadığım için pek yardımcı olmadım o da en kalının seçti ve pişti :))) kaliteli olsun dedi ..incesi de iç gösterme ihtimali var.orta kalınlıkta olanın alınması gerekiyormuş tecrübe ile sabittir :)
-Bir takım aldık.Şile bezi gömlek umre pantolonu diye satılan rahat ince bol pantolon.( gömlekten çok memnun kaldı eşim keşke bitane daha alsaydık dedi)
-onun dışında kendi kıyafetlerinden keten pantolonlar tshirtler ince gömlekler aldık yanımıza
- traş setini aldık
-sandalet ve terlik aldık yanımıza ( tavafta erkekler ayakkabısız ve çorapsız oluyorlar)
-çorap vs
-güneş gözlüğü
-pijama


Genel ihtiyaçlar:

- çantanızda yanınızda olacaklar:

Mealli Kur'an
Umre kitapçığı
Klübüddaria almıştık biz yanımıza ama epey ağır bi kitap olduğu için pek taşıyamadık
Cevşen
Kabul Edilmiş Dualar diye bi kitap almıştık.Peygamberlerden kabul edilmiş duaların yazdığı
Abdest için mini havlu-yada rulo kısmını ezdiğiniz kağıt havlu yada her ikisi..yüzünüzü sildiğinize ayak silemeyeceğiniz için biraz kağıt havlu olabilir..
çanta boy tuvalet kağıdı
ihram sabunu (kokusuz sıvı -ya da katı sabun)
cep seccadesi
zikirmatik ve tesbih ( tavaf tesbihi hediye etmişlerdi bize yedi boncuğu var.şavtları saymak için.ben pek kullanmadım.okuduğum dualardan anladım bitip bitmediğini tavafın.)
kalem
küçük not defteri
çerez türü mini atıştırmalıklar ( ben küçük kilitli poşetlere kuru meyve fındık fıstık hazırlamıştım tek seferlik.bizimkiler başlarda biraz yediler ama sonra pek itibar etmediler :) kuru meyveler fındık fıstığı biraz yumuşattığı için)
çocuklara vermek için şeker 
poşet (mescitlere girdiğinizde ayakkabılarınızı yanınıza almak için-  Kabe de var poşet ayakkabı koymak için) bikaç tane koyun nasılsa hafif..
ihram mendili ıslak (kokusuz) 


Genel

-Ben çarşaf vs almadım.Şimdi hatırlayamadım ama yastık kılıfı almış olmam gerekiyor.
-Havlu
-Şampuan,duş jeli saç kremi(otellerde pek olmuyor) ihramda iken kokusuz kullanmanız gerekiyor biliyorsunuz.Küçük şişelerde satılıyor. ihram şampuanı ,sabunu.
-Duş malzemeleri tırnak makası , tarak, kulak pamuğu vs
-Bol poşet
-Yiyecek (Biz bu kısmı abartmışız.Annem de doldurmuş çantasını ben de..sanki kıtlıktayız.poşet çaylar ,kahveler,abur cubur ,kaşar maşar :)) Ama benim tavsiyem ufak çapta birşeyler alın yanınıza.Onların Bindawood diye marketleri var bizdeki carrefour gibi migros gibi oralarda kuruvasana benzer çörek gibi bişeyleri var çok güzel.Resmini çekmiştim ama bulamıyorum şimdi. o çok doyurucu ve güzel bi öğün geçiştirici.Mescitlerde acıktığınızda yanınızda ya kuruyemiş olsun ya çubuk türü şeyler.Öğle yemeği biz bazen yedik bazen yemedik. Pek acıkmadık nedense.Benim en büyük ihtiyacım uyku olmuştu.o yüzden biz atıştırmalık birşeyler alıp atıştırıp  uyuyorduk öğlen.
-Ben hep bi yerlere gittiğimizde bi kaç ince askı atarım çantaya.otellerin askıları az oluyor.Epey işe yararlar.
-Fotoğraf makinesi (Medinede mescidde arama oluyor girişte.Yüzeysel bi arama.Cep telefonlarını boyunlarına asıp sokan arkadaşlar oldu ama zaten telefona birşey demiyorlar küçük fotoğraf makinalarına da sanırım.Ben pentax ımı götürmüştüm ama mescide içeri hiç götürmedim.İçeri sokmasına sokarsın ama içerde çok dikkat çeker sanki :)) içerde bayan polisler var.genel postumda da onlardan bahsedeceğim)
- Şarj aletleri için bi aparat almıştı eşim.priz grişleri bizdekinden farklı.Sanırım avrupada da öyle.onu sorayım bu kısmı düzeltirim.
-Biz hat almıştık.hem eşim için hem benim için.Kaldığımız otelde yardımcı olmuşlardı.Bunu yapmak istemezseniz telefon hattınızın  yurtdışına açık olması gerekiyor.Pahalı bi tarife olduğunu söylüyorlar.
-Küçük makas ihramdan çıkmak için( makas demişken mini dikiş setinizi  de alabilirsiniz )
-ağrı kesici ,yara bandı,vazelin türü kremler,boğaz pastilleri,thaylolhot türü grip tozları, varsa kullandığınız özel ilaçlar,ayaklar su toplarsa diye onun için özel bişey almıştık biz kullanmadık.ve maske bulaşıcı hastalıklar için.
-Aşı olanlar varmış umreye gitmeden biz aşı olmadık o konuyu bilmiyorum.


Şimdilik aklıma gelenler bunlar.Aklıma geldikçe eklerim. Umre için ayrı post yapacağım inşallah..

Hazırlık kısmını çok abartmamak gerekiyor ama insan tedbirli olma adına yapmadan edemiyor.Başta da söylediğim gibi en önemli kısmı manevi kirlerden arınmaya çalışmak manevi yatırımlar yapmak giderken Peygamber Efendimize hediyeler götürmek..Bizimki çok acele bi karar olduğu için çok hazır bulunamadık ama inşallah ufak tefek şeyler katlanarak büyümüştür.Rabbim umremizi mebrur olan umrelerden eylesin.Gidemeyenlere gitmeyi nasip etsin.Gidenlere de bizlere de gidemeyenlere de hac görevini yapmayı nasip etsin.Sadece ibadet yapıp gelmeyi değil ordaki ruhu bir ömür saklamayı nasip etsin..

Amin..Vesselam..
.




24 Şubat 2014 Pazartesi

kayıp blogger bulundu :) instagram günlükleri ile

kayıp blogger bulundu sayın seyirci :)  az laf edecek ama çok fotoğraf yükleyecek..kendince mazeretleri var. instagram fotoğrafları yükleyip kaçıyorum.bu postu hazırlamama sebep her gün ziyaret eden izleyicilerime selam ediyorum..


bakalım sizlerle görüşmeyeli neler yapmışım..instagrama katılış fotoğrafımla başlayayım.mavi güle bayılırım.bayılırmışım daha doğrusu :) sağolsun eşim alınca farkettim :)))) güzel çiçekler aldım..


bir de uyarayım ki bu postta sıkça yemek fotoğrafları var. bu da kendime paşa kahvaltısı hazırladığım bi günden..çoğunlukla kahvaltı yapmıyorum.o gün kendime torpil geçmişim..


                                            geçen yazdan.. neonlar..gözüm neon babetlerdeyken :)



                                                          arkadaşlarıma kahvaltı hazırladım..


                          eşimi derslere motive etmeye çabalamışım bol bol..şükür bitti yükseklisans..


                                           bir başka gün böyle..az çalışmamışım :) o bitirsin diye :)

                                                             
                                                                               bir başka gün böyle..


                                                                         bir başka gün böyle...


                                                       kendi yaptığın komposto kadar lezizi yok..


                                                         dondurma kızartma çabalarından :)



                                                                markafoni kutularını seviyorum...


eşin kendini aştığı günlerden..arada o da bana jest yapıyor.aşçılığını konuşturuyor..


                                    yazdan kalma güzel günler..balkonda yemek yemeyi özledik..



                                                        ve tabi kızkulesine karşı mısır yemeyi de..


                                                                 abla can a doom günü hediyesi..


                                                        arkadaşlarımı yemeğe çağırmışım..


                                                            spesialim olan yufkalı bişey :)


alien ıma kardeş gelince sevindiğim günlerden.eşim gitti gidiyordan bulmuş çok uyguna.gümrükte mi kalmış ne..dev boy hemde..


                                                            sahilde iftar günümüz...yerlerde :)


                                                                 tatlı yiyelim tatlı konuşalım..


                                                                       yaprak sarması özlendiiiii...


 bu sürahi takımını hakmar da görüp almıştık.ama üstündeki renkler çıktı :( bardaklarda hiç renk kalmadı..


                                                                 anne elinden acem pilavı..


                             kayınvalidemlerde çatıda ne gördüm..nikah şekerlerimiz..ve güzel sepetii..






kereminodan hep bahsediyorum.unutmadınız demi :) yiğenimiz.odamdan  çıkarmıyorlar beni :)


    Nevoşum prensesim..şimdi daha da büyüdü..


                                                                    maşallah teyzesinin canına..


                                                        günübirlik Ağvaya kaçtığımız bi günden..




                                                                  bu zerafet hoşuma gitti







                                                                             film zamanı..




                                                              kayınvalide karadenizli olunca..


evdekilere herzaman güzel yemek yapamıyorum.hatta çoğunlukla yapamıyorum.sonra vicdanım sızlıyor :) arada jest yapıyorum :)


                                                                                  aşurelerim..


                                                   misafirlerime ıspanaklı kiş..tarif buradan...


hep biz çiçek alacak değiliz ya..eşe öğretmenler günü kutlaması kahvesi..


                                                             uykusuz gecelerden...


şirinim bile ben gibi huysuz :)

ve bu senenin en güzel haberi ablacımdandı.ikiz yeğen haberi aldık.çok güzelmiş ikiz bebek.doğdukları ilk günden beri hayranlıkla izliyoruz..sağlıkla büyüsünler inşallah..




        teyze olarak azıcık çalıştırdılar tabi :) tabi işin en keyifli kısmı teyzeye..dolap düzeltme ütü mütü..




                    ımm leziz kitaplardan hangisini seçsem dediğim günlerden..3 ü bitti biri kaldı..


 meyve yemeyi unutan biri olarak bunu sık sık yapmam lazım...hep annemin işleri.eşek kadar olana kadar bize meyve soyup verirse olacağı o.aklıma gelmiyor bi türlü meyve yemek :)


bu tosbikin doğum gününe gittim..ama kıyıpta öpemedim.yanarım yanarım ona yanarım..annesinin bloğu için tık tık..


                                                kardeşim yokken odasını ve masasını gasbettim :)


                                                            Kadıköyden gün batımı...


                                                               bir başka  misafir ikramı...


 diyete başlamıştım bir kaç saat sürebildi :)))) ben o kadar yemeye içmeye alışkın değilim arkadaş :))) dayanamadım.onu iç bunu iç anaaaam buna da mide demişler.bir iki gün yapsam ölürdüm heralde :)
5 günlük online diyetti..ne mümkün yapamadım..


şu sıralar kaneviçeye , etamine sarmış durumdayım..eve koşarak etaminim diye geliyorum.bağımlılık yaptı resmen..bişeyler ortaya çıkınca seviniyor insan..ablam her ne kadar gülse de etaminime  konulu diye :))) hıh ..



                                                 bu da adalar manzaralı bi gün batımı...


                                                                   eşden gelen jest...


                                                                  taktım demiştim..


bu da bitmiş hali..


ve son sözleri kitaplarım yapsın..bittiğine çok üzülmüştüm bu kitabın..




hepinizi sevgiyle kucaklıyorum..dua ile..