12 Haziran 2013 Çarşamba

inna lillahi ve inna ileyhi raciun

inna lillahi ve inna ileyhi raciun deriz.buna inanırız.Allah tan geldik ve yine O na döneceğiz.

geçenlerde bi satır arasında dayımın hastalığından bahsetmiştim.satır arasında bahsetmiştim çünkü iyileşeceğine o kadar inanıyordum ki...pazartesi günü dayımızı kaybettik.Rabbim merhamet etsin.kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe kılsın.günahlarını affetsin..
Allah ın Rasulu gibi biz de çok üzgünüz.kalp acıyor ,göz yaşarıyor.Rabbim onun hoşnut olmayacağı cümleler çıkarmasın ağzımızdan..
bugün patoloji sonuçlarını alacaktık.daha hastalığı teşhis edilememişti.o kadar hızlı ilerledi ki hastalanalı toplam 2 ay olmamıştır herhalde.buna nisbeten iyi olduğu günlerde dahil.hastanede toplam 15 gün gibi kalmış ..tam belli olmasa da lenfoma dan şüpheleniyorlardı.günü sayılı imiş ki tuhaf terslikler oldu.ilk şikayeti nefes alamıyorum midem yanıyor biraz da karnım ağrıyor diyordu.ama gayet dinç ve diriydi bu süreçte.sadece göğsünü kabartıyor dik duruyordu.bu bizim ilk ziyaretimizde gördüğümüz tablo.(yedi kule göğüs hastalıkları eğitim araştırma hastanesindeydi.) göğüs hastalıkları bölümünde ciğerleri ile ilgili araştırma yapılmış bir sorun bulamamışlardı.nefes alamadığı için kalp ile ilgili tetkikleri için bi başka hastaneye yönlendirmişlerdi.onları da yapıp hastanelerine geri dönmüşlerdi.biz de pek önemsemedik.çok korkunç bi tablo yoktu çünkü.

alem adamdı ve çok sinirliydi.kızdı bize sağken gelmediniz şimdi geliyorsunuz dedi.yengem de güldü sanki mehmet öldün de dedi ..

hastaneye geri döndükten bi kaç gün sonra idi ikinci gidişimiz arada 10 gün yoktur herhalde.o 10 günde nasıl olmuş ne olmuşsa yatağa düşmüştü.ilk gittiğimizde bizi kapıya kadar uğurlamış meşhur azarlarından bi azar da çekmişti.boğazı şişmiş.yutkunurken su içerken zorlanıyordu.gene bi azar daha çekti niye geldiniz o kadar yoldan kaç saat trafikte kalmışsınızdır vs diye.

bugün ağaç seviyorum diye ortalığı yıkanlar var ya ..ağaç öyle sevilmez böyle sevilir..orda burda sürekli gözü ağaçlarda olurdu.bakıma ihtiyacı olana hemen bakım yapardı.hastaneye ilk geldiği günler (yedi kuleyi bilenler bilir ağaçlar içinde güzel bi hastane) bahçede otururlarken yengeme' emine bi su al da şu ağaçları bi sula 'demiş ..ağaçları sulatmış..

boğazında çıkan nodüllerden parça aldılar.olacak bu ya o bi hafta beklenen patoloji sonucundan birşey çıkmadı.ölü hücrelermiş alınan hücreler.tekrar alınacaktı.ama kan değerleri düşük çıkıyor akyuvar kan vs veriyorlardı.aradan bi gecen 1 hafta sonunda aldılar herhalde yeni parçaları.bugün bi hafta geçmiş olacaktı.bugün çıkacaktı sonuçları..biz de dün gidecektik ziyaretine.dün ziyaret ettik gerçekten de :(((  ama kabrini :(

kabri onun seveceği bi ortam.ormanlık alanın biraz üstü.ağaçlar var çevresinde.ayazağa mezarlığında.çocukların isteği üzere oraya defnedildi..eğer köyüne defnedilmek istiyorduysa sinirlenmiştir yine :) dayımmm..canımmm..kabrin cennet bahçelerinden bi bahçe olsun..

kandilde aradım konuşamadın da sadece seni seviyorum dedin ya ben de seni seviyorum...Allah'a ısmarladım..

sizden ricam onun için yasin-i şerif okuyuvermeniz...vakti olmayan fatiha..vakti olmayan kelimei tevhid..

Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin oğlu İbrahim can çekişiyordu. Onu o hâlde görünce, gözleri yaşardı.
"Ey Allah’ın Rasûlü! Sen de mi?" diye soran sahabeye şöyle buyurdu:
"Bu, bir merhamet eseridir. Göz yaşarır, kalp hüzünlenir, fakat biz yine de Rabbimizin hoşnut olacağı şeyi söyleriz," diye cevap verdi. Sonra da: "Ey İbrahim! Biz senin ayrılışından dolayı çok üzgünüz," dedi.  Buhârî.

Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem, bir ölüyü gömdükten sonra şöyle dua etti:
"Allah’ım! Sen onun Rabbisin, onu sen yarattın. Onu İslâm’a sen hidâyet ettin. Ruhunu alan da sensin. Gizli ve açık hâllerini en iyi bilen sensin. Onu affetmen için aracılık etmeye geldik, ne olur onu bağışla!". Ebû Dâvud.

"Kabir, âhiret konaklarının ilkidir. Kim orada kurtulursa, artık gerisi kolaydır. Kim de orada kurtulamazsa, gerisi ondan daha zordur. Hangi manzara ile karşılaştımsa, kabri ondan daha korkunç buldum." Tirmizî. 

"Eğer siz, lezzetleri yok eden ölümü ansaydınız, bu kadar çok konuşmazdınız. O lezzetleri yıkanı çokça anın! Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçedir, ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur."Ebû Saîd radıyallahu anh. Rezîn.